ANKARA (AA) - TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail'in İran'a yönelik saldırısını kınadı.
"Had, hukuk, sınır tanımayan İsrail'in, bölgemizi ve dünyayı ateşe atmaktan başka hiçbir anlam taşımayan, İran'a yönelik saldırılarını şiddetle kınıyoruz" ifadesini kullanan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"İşgalci İsrail'in, Gazze'de işlediği soykırım suçlarını sürdürürken aynı zamanda İran'ı hedef alması, yalnızca bölgemizi ve bölge halklarını değil tüm devletleri ve bütün insanlığı tehdit etmekte, ateşe atmaktadır. Saldırıların sadece İran ile sınırlı kalmayacağı, bölgede istikrarsızlığı derinleştireceği ve dünya barışını tehdit edeceği açık bir gerçektir. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm uluslararası kurumlar ve insanlığın geleceğine dair sorumluluk taşıyan devletler, İsrail'in bu pervasız saldırganlığına, hukuk tanımazlığına bir an önce dur demek, acil ve etkili önlemler almak zorundadır."
Kurtulmuş, insanlık olarak bir yol ayrımında olduklarını belirterek, "Ya İsrail hukuk tanımazlığını sürdürerek tüm dünyayı büyük kriz ve kaoslara sürükleyecek ya da buna karşı insanlık cephesi bir araya gelerek bu saldırganlığa son verecek. Her geçen zaman insanlığın aleyhinedir, Gazzeli çocukların aleyhinedir, dünya barışının aleyhinedir. Tüm farklılıklarıyla dünya halklarını ve onların adaleti gözeten liderlerini İsrail’i durdurmaya davet ediyorum, bu bir insanlık sorumluluğudur." değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Bu saldırı, insani değerleri ve diplomasiyi dışlayan barbar bir tutumdur"Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabındaki açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"İsrail, İran'a saldırarak hukuksuz ve provokatif eylemlerine bir yenisini daha ekledi. Netanyahu yönetiminin meşru gerekçelerden yoksun ve bölgesel istikrarı bozmaya yönelik saldırganlığını en güçlü şekilde kınıyoruz. İran'a yaşadığı kayıplardan dolayı başsağlığı diliyoruz. Gazze'de uygulanan soykırımcı politikalara karşı uluslararası baskı artmışken, İran ile nükleer müzakereler sürdürülürken yapılan bu saldırı, insani değerleri ve diplomasiyi dışlayan barbar bir tutumdur. İsrail yönetiminin insani değerlere, hukuka ve bölgesel istikrara tehdit oluşturan eylemlerine karşı, uluslararası kurumlar ve ilgili tüm ülkeler çok daha güçlü bir tutum almalıdır."
Adalet Bakanı Tunç: "Birleşmiş Milletler ve ilgili uluslararası kuruluşlar, üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir"Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İsrail'in sadece bölge için değil, küresel barış ve istikrar için ciddi tehdit oluşturduğunu bir kez daha üzülerek gördüklerini kaydetti.
"Gazze'de 55 binden fazla masum sivili şehit eden İsrail'in, İran'a yönelik uluslararası hukuka aykırı saldırılarını en güçlü şekilde kınıyoruz." değerlendirmesinde bulunan Tunç, İsrail'in, yürüttüğü saldırılarla bir kez daha insan haklarını ve uluslararası hukuku açıkça ihlal ettiğini, bölgedeki gerginliği ve güvensizliği de derinleştirdiğini bildirdi.
Uluslararası toplumun hukuksuzluklara karşı daha güçlü ve etkili tutum sergilemesi gerektiğine işaret eden Tunç, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu tür sistematik ve hukuk dışı eylemler, tüm dünyada güvenliği ve barışı tehdit etmektedir. İsrailli yetkililerin işledikleri insan hakları ve savaş suçlarının cezasız kalması, benzer suçların tekrarlanmasına zemin hazırlamaktadır. Adaletin tesisi, kalıcı barışın ön koşuludur. Uluslararası toplumun, bu hukuksuzluklara karşı daha güçlü ve etkili tutum sergilemesi şarttır. Birleşmiş Milletler ve ilgili uluslararası kuruluşlar, üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli, İsrail'in saldırgan politikalarına karşı somut ve caydırıcı adımlar atmalıdır.
Türkiye olarak hukukun üstünlüğünü, adaleti ve insan haklarını savunmaya, İsrail'in işlediği suçların hukuk önünde hesabını vermesi için çabalarımızı tüm meşru uluslararası platformlarda sürdüreceğiz. Barışın, istikrarın ve insan onurunun hakim olduğu uluslararası düzen için mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz."
İletişim Başkanı Altun: "İran halkına ve devletine başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz"Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İsrail'in İran'a yönelik saldırısını kınadı.
"İsrail tarafından İran'a karşı dün gece gerçekleştirilen saldırıyı şiddetle kınıyoruz; İran halkına ve devletine başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Bu saldırı, soykırımcı Netanyahu yönetiminin bölge ve dünya barışı için ne kadar tehlikeli bir hale geldiğini uluslararası topluma bir kez daha göstermiştir." ifadelerini kullanan Altun, İsrail'in Gazze'ye yönelik vahşi saldırganlığıyla başlayan sürece uluslararası toplumun tepkisizliğinin, tüm bölgeyi ateşe atan ve dünya barışını tehdit eden bir hal aldığına işaret etti.
Altun, şunları kaydetti:
"Gelinen noktada Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın bölge barışı adına İsrail saldırganlığına karşı yaptığı uyarılarda ne kadar haklı olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. İsrail'in saldırısını, enerji güvenliğinden küresel ekonomiye, uluslararası hukuktan küresel diplomasiye kadar çok boyutlu bir şekilde değerlendirilecektir. Bununla birlikte uluslararası toplum, bölge ve dünya barışı için artık harekete geçmeli ve İsrail’in sınır tanımaz ve pervasız saldırganlığına karşı net bir tavır almalıdır. Türkiye olarak bölge ve dünya barışı çalışmaya, İsrail'in uluslararası hukuku hiçe sayan pervasız tutumuna karşı durmaya ve bu yöndeki çabaları desteklemeye devam edeceğiz."
Bahçeli: İsrail’in durdurulması bölge barış ve istikrarı adına tarihi bir sorumlulukturMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de İsrail'in saldırısına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Bölgesel ve küresel istikrarsızlık dalgasının tehlike sınırlarını aşarak iyice sertleştiğini, bunun da ötesinde insanlığın merhamet ve medeniyet değerler birikimini vahim düzeyde tehdit ettiğini vurgulayan Bahçeli, barış, huzur ve diyalog beklentilerinin sürekli boşa düşürüldüğünü bildirdi.
Bahçeli, felaket senaryolarına her gün bir yenisinin eklendiğini belirterek, uluslararası hukukun devre dışı, uluslararası kuruluşların ahlaken ve fiilen tasfiye halinde olduğuna işaret etti.
Masum ve mazlum toplumların katliam markajında hatta soykırım mahzeninde olduklarına dikkati çeken Bahçeli, şunları kaydetti:
"Özellikle ülkemizin etrafı ateşle çevrilmektedir. Husumet ve huşunet markası, dehşet ve şiddet mahsulü olan İsrail'in açtığı derin yaralar, yaptığı büyük yıkımlar, neden olduğu devasa facialar, sadece Türkiye ve bölgemiz açısından değil esasen dünyanın tamamı için ağır bir sancıdır. Sözde İran'ın nükleer programını vurmak amacıyla dün gece yarısı icra edilen 'Yükselen Aslan' isimli kombine terör saldırısı, İsrail'in vandal ve kanlı yüzünü tekrar deşifre etmiştir. Altıncısı önümüzdeki pazar günü Umman'da yapılması planlanan İran'ın nükleer programıyla ilgili müzakereler yoğun olarak sürüyorken İsrail'in savaş ve diline müracaatı başka hesapların varlığına delalettir."
Bahçeli, İran'a ait nükleer tesis ve askeri üslerin yanı sıra sivil hedeflerin de acımasızca vurulduğunu anımsatarak, "Gazze'de insanlık ve savaş suçu işleyen, tarihin en trajik soykırımını planlı ve sistematik olarak gerçekleştiren İsrail'in siyonist ve emperyalist barbarlıkta devamlı çıta yükselttiği bariz şekilde ortadadır. Artık günü kurtarmaktan başka bir şeye yaramayan bıktırıcı mahiyetli cılız ve kısır kınama mesajlarından çok daha fazlasını aktif ve çok boyutlu yerine getirmek hem küresel adaletin hem de insanlık onurunun haysiyet ve şeref konusudur." değerlendirmesini yaptı.
İsrail'in önüne gelene saldırı düzenlediğine, sabotaj ve suikast kurgusuyla örtülü operasyonlarını coğrafyanın her yerine taşıdığına dikkati çeken Bahçeli, şöyle devam etti:
"Periyodik olarak Filistin, Yemen, Suriye, Irak, Lübnan ve İran'a dünyanın gözü önünde saldıran, ikide bir Türkiye'nin ayağına dolaşan bu alçak cehalet ve cinayet suç makinesine karşı askeri, ekonomik ve stratejik önleyici tedbirler alınmazsa dünya her ihtimale açık hale gelecektir. Bu ihtimalin tezahürü halinde korkunç olayların vasat bulması kaçınılmazdır. Bebekleri öldüren, yardım gemilerinin önünü kesen, Gazze'yi günbegün eritip yutmak için seferberlik içinde hareket eden bir barbarlığa dayanmak ve katlanmak, geldiğimiz bu aşamada akıl ve ahlak dışılıktır. İsrail Başbakanı'nın siyonist yayılmacılığın refakatinde, iç politikada sıkışma yaşamasıyla birlikte yakın zamanda yapılacak seçimlerde koltuğundan inme korkusunu içten içe duyması, otokontrolünü ziyadesiyle kaybettirmektedir. Gazze katili Netanyahu, derhal atılması gereken bir safradır."
Devlet Bahçeli, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili spekülasyon yaptığını, bunun farklı emel ve hedeflere hizmet eden sipariş propaganda olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Bu safra, aynı zamanda İsrail toplumunu da zehirlemekte, daha kötüsü ise küresel ölçekte Yahudi düşmanlığını körüklemektedir. Gelişmelerin püf noktasında elbette Türkiye vardır. İsrail'in terörist yönetimi, ülkemizin görüş menzilini kapatmak, terörsüz Türkiye hedefini baltalamak, bölgemizi karanlığa mahkum etmek için her fırsattan istifade etmenin peşindedir. Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş nihai hedef Türkiye'dir. Türk milleti, siyonizmin ve emperyalizmin tertip ve tuzaklarına karşı birdir, beraberdir, taviz ve teslimiyeti düşünülemeyecektir. İran'a yapılan operasyon, bir yönüyle Türkiye'ye verilmiş sinsi mesajdır. Aynı şekilde Türkiye Yüzyılı'na mühür vuracak kutlu hedeflere, terörsüz geleceğe ve ayağa kalkan diriliş ruhuna karşı dolaylı tepkidir.
İçimizdeki İsrail lobisine rağmen milli birlik ve dayanışma şuurumuz, kudret ve kuvvetimiz olarak düşmana korku, dosta da güven verecektir. İsrail'in durdurulması hem milli güvenliğimiz hem de bölge barış ve istikrarı adına tarihi bir sorumluluktur. Bahse konu sorumluluğun inkar veya ihmali halinde öngörülemez sorunların çıkması mukadder ve muhakkaktır."
Bahçeli, ABD'nin ise tarihin ve insanlığın doğru yerinde konuşlanması gerektiğine dikkati çekerek, "Bu ülke içinde yükselen siyasi basınç ve ayrılık talepleri, 14 Haziran'da pek çok eyalette yapılacak gösteri ve protestolar, hiçbir devletin kendi içinde rahat ve güvenli olmadığına açık işarettir. Milliyetçi Hareket Partisi, İsrail'in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi düşüncesindedir. Zira başka bir seçenek kalmamıştır. Kaldı ki sözün hükmü bitmiş, diplomasi ve diyalog arayışları, her fırsat ve zamanda etkisini kaybetmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti Genel Başkanvekili Ala: "Uluslararası toplumu harekete geçmeye davet ediyoruz"AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, sosyal medya hesabındaki açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"İsrail'in İran'a yönelik saldırısı uluslararası hukukun açıkça ihlalidir. Bu barbarca saldırıyı, en güçlü biçimde kınıyoruz. Bölgede daha fazla kaosa yol açacak bu saldırıların bir an önce sonlandırılması için uluslararası toplumu harekete geçmeye ve bölgedeki tansiyonun ivedi şekilde düşürülmesi için tüm tarafları sorumlu davranmaya davet ediyoruz."
AK Parti Sözcüsü Çelik: "Bu, barbarca bir saldırganlıktır"AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail'in İran'a saldırarak tüm bölgeyi ateşe atan vahşi ve barbar saldırılarına bir yenisini eklediğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bu hukuksuz saldırıyı en güçlü şekilde kınıyoruz. İsrail saldırısının hiçbir meşruiyeti ve gerekçesi olamaz. Bu, barbarca bir saldırganlıktır. Cumhurbaşkanımızın Netanyahu hükümetinin soykırımcı eylemlerinin sonuçları konusundaki uyarılarına tüm dünya dikkat kesilmelidir. Gazze konusunda İsrail'in soykırımcı faaliyetlerine karşı uluslararası baskı artmışken, İsrail bir kere daha gözleri soykırımcı eylemlerinden uzaklaştırmak için yeni bir saldırı başlattı. ABD ile İran arasındaki müzakereler sürerken İsrail'in bu saldırıyı yapması, İsrail'in tüm diplomatik çabalara düşmanca davrandığını bir kere daha gösterdi. İsrail saldırganlığı tüm dünya için tehdittir. Buna karşı tüm dünya ortak somut tedbirler almalıdır."
AK Parti'li Sırakaya: "Bu saldırılar küresel bir krizin habercisi haline gelmiştir"AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bölgedeki her bir can kaybının, yeni acıların ve daha büyük krizlerin habercisi olduğunu belirtti.
Soykırım niteliğindeki saldırılarıyla Gazze'de sivil halkı hedef alan İsrail'in, yalnızca işgal altındaki topraklarda değil, bölgedeki ve çevresindeki ülkelere yönelik saldırgan tutumuyla da bölgesel-küresel istikrarsızlığı derinleştirdiğini kaydeden Sırakaya, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İsrail'in İran'a gerçekleştirdiği hava saldırısı, bölgede zaten kırılgan olan istikrarı daha da tehdit eden bir gelişme olmuştur. Dünya kamuoyu, bu tür saldırgan ve hukuk tanımaz eylemler karşısında asla sessiz kalmamalıdır. Barışa değil, çatışmaya hizmet eden bu barbarlık artık son bulmalıdır. Bu saldırılar, bölgesel barışı tehdit eden bir güvenlik sorununun ötesine geçmiş, küresel bir krizin habercisi haline gelmiştir. Dünya kamuoyu, bu tarz hukuk dışı girişimlere karşı ortak ve tutarlı bir duruş sergilemeli, gerilimi artıran değil, düşüren adımlar atılmalı, uluslararası yaptırımlar hayata geçirilmelidir. Türkiye, diplomasi ve diyalog yoluyla adalete dayalı kalıcı barışın tesisi için üzerine düşeni yapmaya devam edecektir."
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Ossowski: "İsrail'i gerilimi tırmandırmamaya çağırıyoruz"Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Şanlıurfa'ya gelen Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar'ı ziyaret etti.
Ossowski, ziyaret sırasında gazetecilerin İsrail'in İran'a yönelik saldırılarına ilişkin sorusuna, "Bu bölgede gerilimin artırılması ateşle oynamaktır. İsrail'i gerilimi tırmandırmamaya ve bölgedeki ülkelerle her ne meselesi varsa bunu diplomatik yollarla çözmeye çağırıyoruz. Askeri yollarla gerilimin artırılması, tırmandırılması hiçbir zaman çözüm yolu olamaz." yanıtını verdi.
Türkiye'nin BM Viyana Ofisi Nezdinde Büyükelçisi Eler, İsrail'in İran'a saldırısını kınadıAvusturya'nın başkenti Viyana'da pazartesiden bu yana devam eden Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulunun bugünkü oturumunda konuşan Büyükelçi Levent Eler, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının uluslararası hukukun açık bir ihlali niteliğinde olduğunu belirtti.
Eler, bu durumun bölge ve ötesini nükleer güvenlik, emniyet ve güvenceler açısından da büyük bir riskle karşı karşıya bırakan ciddi bir provokasyon olduğunu vurguladı.
"İsrail, kendi çıkarları uğruna bölgesel istikrar ve küresel barışı riske atıyor"Eler, İran'ın nükleer tesislerine yönelik İsrail tarafından yapılan saldırılara ilişkin "UAEA Başkanı Rafael Mariano Grossi'nin nükleer tesislerin hiçbir şart ve koşulda hedef alınmaması gerektiği" yönündeki sözlerini anımsatarak, şunları kaydetti:
"Saldırıların İran'ın nükleer programına ilişkin görüşmelerin yoğunlaştığı bir dönemde gerçekleşmesi, İsrail hükümetinin herhangi bir sorunu diplomatik yollarla çözmeye istekli olmadığını ve kendi çıkarları uğruna bölgesel istikrarı ve küresel barışı riske atmaktan çekinmediğini açıkça göstermektedir."
"İsrail'in, İran'a düzenlediği hava saldırısını en şiddetli şekilde kınıyoruz." şeklinde konuşan Eler, İsrail'in daha geniş çaplı çatışmalara yol açabilecek saldırgan eylemlerine derhal son vermesi gerektiğini söyledi.
Eler, Türkiye olarak Orta Doğu'da daha fazla kan dökülmesini ve yıkımın yaşanmasını istemediklerini belirterek, "Uluslararası toplumu, savaşın yayılmasını önlemek için acilen harekete geçmeye çağırıyoruz." ifadesini kullandı.
Muhabir: Ekip