ANKARA (AA) - İsrail'in saldırılarının ardından ABD, Orta Doğu'daki savunma pozisyonunu güçlendirmeye yönelik kapsamlı adımlar atıyor.
ABD'nin Orta Doğu'da devreye sokabileceği yaklaşık 45 bin askeri personeli, çok sayıda üssü, güçlü hava ve deniz filolarının olması İran'a karşı İsrail'e destek verebileceği görüşlerini kuvvetlendiriyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'in savunmasına verdiği "destek" dolayısıyla ABD Başkanı Donald Trump'ı takdir ederken Trump ise şu an için saldırılarına müdahil olmadığını ancak bu olasılığı dışlamadığını belirtti.
Basında çıkan haberlere göre ABD, F-16, F-22 ve F-35 savaş uçaklarını bölgeye sevk ediyor. Ayrıca tanker ve destek uçakları ile uçak gemisi grubu hazır durumda bekletiliyor.
Bu arada, İsrail'in İran'a saldırırken savaş uçaklarının uzun menzildeki yakıt ikmal sorununu gidermesinde ABD'nin tanker uçaklarının rol alabileceği de tartışma konusu.
ABD Savunma Bakanlığının 30'dan fazla KC-135, KC-46 gibi havadan yakıt ikmal uçakları ile savaş uçaklarını Avrupa'dan Orta Doğu'ya intikal ettirdiği belirtiliyor.
Aynı zamanda uçak gemisi USS Nimitz ve eşlik eden savaş gemilerinin de bölgeye yönlendirildiği kaydediliyor.
En büyük üs Katar'daWashington yönetiminin bölgedeki en büyük üssü 1996'da kurulan Katar'daki Al Udeyd Hava Üssü olarak biliniyor. Üs, CENTCOM'un bölgesel karargahına ev sahipliği yapıyor.
ABD'nin bölgedeki askeri stratejisi açısından kritik öneme sahip Katar'da yaklaşık 10 bin askeri personelinin olduğu tahmin ediliyor.
Ayrıca bu üste yaklaşık 100 hava aracı ve dronun bulunduğu biliniyor.
Bahreyn'de ise ABD'nin deniz üssü eski İngiliz deniz üssü HMS Jufair'in bulunduğu yerde yer alıyor. Bu üs, askeri ve sivil personel dahil yaklaşık bin Savunma Bakanlığı personeline ev sahipliği yapıyor.
ABD Donanması'nın Beşinci Filosu'nun merkezi olan üs, bölgedeki gemiler ve uçaklarla birlikte uzak noktalara destek sağlanabiliyor.
ABD'nin Kuveyt'teki askeri varlığı da yaklaşık 13 bin 500 personelden oluşuyor. Bu personel, çoğunlukla Camp Arifjan ve Ali el-Salem Hava Üssü'nde konuşlanmış durumda.
Ayrıca, ABD'nin Kuveyt'teki en büyük lojistik hava üssü olan Ali el-Salem, savaş uçakları, insansız hava araçları ve hava ikmal sistemleri gibi çeşitli askeri kapasitelere sahip.
Suudi Arabistan ve BAE'deki varlığıAralık 2022 itibarıyla, Suudi Arabistan'da silahlı kuvvetlerini eğitmek, danışmanlık yapmak ve bölgedeki ABD çıkarlarını İran ve vekillerinden korumak amacıyla 2 bin 700'den fazla ABD askeri konuşlu bulunuyordu.
Beyaz Saray'a göre, buradaki askerler hava ve füze savunma sistemlerini koruyor ve askeri uçakların operasyonlarını destekliyor. Bu arada Umman'da da çoğunluğu hava kuvvetleri personeli olan birkaç yüz ABD askeri bulunuyor.
Yıllardır ABD'nin Orta Doğu'daki önemli müttefiki olan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ise yaklaşık 3 bin 500 Amerikan askeri personeline ev sahipliği yapıyor.
Ülkenin limanları da ABD Donanması için kritik öneme sahip.
Ürdün'de askeri personel sayısı arttıABD'nin Ürdün'deki askeri varlığı ise artış gösteriyor. Beyaz Saray'ın geçen yıl Kongre'ye sunduğu rapora göre, Ürdün'de konuşlu Amerikan askeri personel sayısı 3 bin 813'e ulaştı.
Ürdün'de yer alan "Kule 22" isimli askeri üssü de bölgesel güvenlik stratejileri çerçevesinde kritik öneme sahip.
Bu arada, Ürdün, İsrail'e coğrafi yakınlığı, barındırdığı Filistinli mülteciler, Mescid-i Aksa'daki pozisyonunun yanı sıra ABD ve İngiltere ile de güçlü ilişkilere sahip. Ürdün, ABD'nin Suriye ve Irak'taki istihbarat misyonları açısından da önemli konumda.
ABD, Suriye'deki askeri varlığını azaltıyorABD'nin, Suriye'de DEAŞ'la mücadele adı altında 8'i askeri üs, 14'ü çeşitli amaçlarla kurulan konuşlanma noktası olmak üzere toplam 22 noktası bulunuyor ancak Washington, ülkedeki askeri varlığını azaltma karar verdi.
ABD ordusu, ana üslerin bulunduğu Deyrizor ve Haseke ilindeki Koniko Gaz Sahası'ndaki üs ile Cafra, İstirahat Vezir, Himo ve Tel Beyder'deki 5 üssü kapatarak buralardaki askeri varlığını el Velid Sınır Kapısı'ndan Irak'a çekti.
ABD'nin halihazırda geriye Ömer Petrol Sahası, Şeddadi ve Kasrek'te 3 ana üssü kalmış durumda.
Washington'ın Suriye'deki ana üsleri dışında kalan ve muhtelif faaliyetler için kullanılan 14 konuşlanma noktasının 7'si de yine boşaltılmış durumda.
Bu arada basında çıkan haberlerde, ABD'nin, Suriye'deki askeri personel sayısını 2000'den 500'e çekeceği bilgileri yer alıyor.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, daha önce yaptığı açıklamalarda ordunun DEAŞ'la mücadele görevinin yüzde 99'unu tamamladığını, Suriye'deki 8 üssü 3'e düşürdüklerini ve son kertede bunu 1'e düşüneceklerini belirtmişti.
ABD savaş gemileri bölgede faaliyet gösteriyorABD'nin "USS The Sullivans" ve "USS Arleigh Burke" adlı savaş gemileri, İran'ın balistik füzelerini engellemek için bölgede faaliyet gösteriyor.
Doğu Akdeniz'de "USS Thomas Hudner" savaş gemisi savunma saldırılarına katılırken, "USS Arleigh Burke" bölgeden ayrıldı.
"USS Carl Vinson" uçak gemisi ise dört savaş gemisiyle Umman Denizi'nde bulunuyor. Bu gemiler savunma faaliyetlerine katılmıyor ancak Umman Körfezi ve Basra Körfezi boyunca ABD askerleri ve üslerinin güvenliğini sağlamak üzere konuşlanmış durumda bulunuyor.
"Carl Vinson" uçak gemisinin yerini alması planlanan "USS Nimitz", Hint-Pasifik bölgesinden Orta Doğu'ya doğru ilerliyor.
Kızıldeniz'de de muhrip sınıfı gemiler bulunurken, bunlardan bazıları Batı Akdeniz'de konuşlu ve Baltık Denizi'nde tatbikatlara katılıyor.
Bölgede konuşlu kuvvetler, olası saldırılara karşı önlem olarak ve İran'dan gelebilecek büyük çaplı bir misilleme durumunda personelin güvenliğini sağlamak amacıyla günlerdir tedbirler alıyor, buna askerlerin ailelerinin gönüllü olarak üsleri terk etmesi de dahil ediliyor.
"B-2 Spirit" uçakları ve sığınak avcısı bombalarABD Hava Kuvvetleri'nin "B-2 Spirit" uzun menzilli hayalet bombardıman uçakları, yaklaşık 13 bin 600 kilogram ağırlığında ve hassas güdümlü GBU-57 A/B "Büyük Ordonat Delici" sığınak avcısı (bunker buster) bombalarını taşıyabilen tek uçak olarak bulunuyor.
Söz konusu bomba, ağırlığı ve kinetik enerjisi sayesinde derinlere gömülü hedeflere ulaşıp patlayabiliyor.
Şu anda Orta Doğu'da B-2 bombardıman uçakları bulunmuyor. Öte yandan, Hint Okyanusu'nda bulunan Diego Garcia Adası'ndaki ABD-İngiltere ortak askeri üssünde konuşlu daha küçük mühimmatlar taşıyabilen B-52 bombardıman uçakları bulunuyor.
Kullanılması ihtimalinde, Missouri eyaletindeki Whiteman Hava Üssü'nde konuşlu B-2 uçakları, birden fazla kez yakıt ikmali yaparak 30 saatlik bir yolculuk yapabiliyor.
İngiltere ve ABD, GKRY'den İsrail'e destek veriyorBatılı ülkelerin, Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde (GKRY) askeri lojistik bağlamındaki hareketliliğinde ciddi artışlar gözleniyor.
İngiliz ordusunun, Orta Doğu ile ilgili hava operasyonlarının önemli kısmını Kıbrıs'tan yürüttüğü biliniyor.
Ordu, Kıbrıs'ta 2 bin 290 askeri personelini daimi olarak konuşlandırıyor. Adada, atış alanları ve casus istasyonları da dahil olmak üzere 17 ayrı konuşlanma var.
Haaretz ve Declassified UK gibi yayın organlarına göre, İngiltere ve ABD güçleri, İsrail'in Gazze'ye saldırılarını GKRY'deki Akrotiri ve Dikelya'dan silah ve istihbaratla destekliyor. İngiltere tarafından muhafaza edilen bu iki üs, ada topraklarının yüzde 3'üne karşılık geliyor.
Bölgedeki uçaklar için ana operasyon üssü olan "RAF Akrotiri", İngilizler tarafından daimi ortak operasyon üssü olarak kullanılıyor.
Kıbrıs meselesinde garantör olan İngiltere'nin 1960 yılında Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıslı toplum liderleriyle yaptığı anlaşma çerçevesinde "egemen alanlar" olarak tanımlanan Akrotiri ve Dikelya bölgeleri, İngiliz yargı yetkisinde. Mezkur üsler GKRY'li yetkililerin erişimi dışında faaliyet gösteriyor.
ABD, İsrail'in ana silah tedarikçisiABD, en büyük destekçisi konumunda bulunduğu İsrail için Gazze'ye saldırıların başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana harcadığı milyarlarca dolarlık silah satışına onay verdi.
Uluslararası raporlar, ABD'nin, İsrail'in ana silah tedarikçisi olduğunu gösterirken İsrail'in, 2019-2023 yıllarında konvansiyonel silahlarının yüzde 69'unu ABD'den ithal ettiği biliniyor.
Diğer yandan, ABD'nin 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'e zırhlı araç, mühimmat, cephane de dahil olmak üzere 90 bin tondan fazla askeri ekipman ve silah gönderdiği ifade ediliyor.
Gazze'deki katliama ortak olmakla eleştirilen ABD'nin 90 bin tondan fazla askeri ekipman ve silahı İsrail'e gönderdiği biliniyor.
Donald Trump'ın yılın başında başkanlık koltuğuna oturmasıyla beraber İsrail'e denizden ve havadan silah sevkiyatı hız kazandı. Gazze Şeridi'ndeki yıkımda etkin şekilde kullanılan MK-84 tipi bir tonluk bombalardan binlercesi İsrail'e sevk edildi.
Muhabir: Dilara Karataş