İran'daki Yahudi toplumunun lideri: İsrail’in saldırıları Yahudi mahallelerine de zarar verdi

İran'daki Yahudi toplumunun lideri: İsrail’in saldırıları Yahudi mahallelerine de zarar verdi

Tarih: 02.07.2025 15:03 Güncelleme: 02.07.2025 15:03
İran

TAHRAN (AA) - AA muhabirinin Tahran'daki Yahudiler Derneği'nden aldığı verilere göre, İran'da yaklaşık 10 bin Yahudi yaşıyor. 1979'daki devrimden önce bu sayı daha fazlaydı. Devrim öncesi dönemde bazı Siyonist ideoljisini yaymaya çalışan kuruluşların etkisiyle çok sayıda Yahudi, İran'dan İsrail’e göç etti. Devrim sonrası bu kuruluşlar kapatıldı ve göç azaldı. Son 30-35 yılda ise İran’daki Yahudi nüfusunun göç rotası ağırlıklı olarak ABD’ye kaydı.

İran'daki Yahudilerin ülkeden ayrılma nedenlerinin çoğunlukla dini, kültürel ve yaşam standartlarına dair tercihlerle ilgili olduğu belirtiliyor.

Tahran'da toplam 26 sinagog bulunuyor. Bunlardan 13’ü aktif olarak kullanılıyor. Diğerlerinin kapalı olmasının nedenleri arasında, Yahudi nüfusunun azalması ve topluluğun şehir içindeki yerleşim yerlerini değiştirmesi gösteriliyor. Daha önce Tahran’ın güney bölgelerinde yoğunlaşan Yahudi nüfusu, son yıllarda ekonomik durumlarının iyileşmesiyle birlikte kuzey bölgeleri tercih ediyor.

İran anayasasına göre her 300 bin kişiye bir milletvekili düşerken, Yahudi toplumu yaklaşık 10 bin kişilik nüfusuna rağmen İran Meclisi’nde bir sandalye ile temsil ediliyor. Bu temsil hakkı, ülkede anayasal olarak tanınan azınlık hakları kapsamında değerlendiriliyor.

Ülkedeki Yahudi toplumunun lideri ve Milletvekili Humayun Samehyah Necefabadi, İran ile İsrail arasında 12 gün süren karşı saldırıları ve saldırıların İran'daki Yahudilere etkilerini AA muhabirine değerlendirdi.

Savaşın genel etkilerinin İran'da herkesin yaşamına etkisi olduğu gibi Yahudi toplumunun da günlük yaşamına yansıdığını anlatan Necefabadi, "Biz hem İranlıyız hem de Yahudiyiz. Doğal olarak bu savaş tüm İran toplumuna ekonomik ve psikolojik olarak olduğu gibi Yahudi toplumunu da etkiledi. İran toplumunun dışında biz özel etkilenmiş değiliz." dedi.

"Hiç kimse müzakere sürecinde İsrail'in İran'a saldırmasını beklemiyordu"

İsrail'in İran'a saldırılarının beklenmedik şekilde geldiğini ve bu yüzden ülkede şaşkınlığa neden olduğunu söyleyen Necefabadi, "Öncelikle İsrail, müzakerelerin ortasında savaşı başlattı. İsrail rejimi savaşı başlatan taraftı. Hiç kimse İsrail'in müzakere sürecinde İran'a saldırmasını beklemiyordu. Herkes korkmuş ve endişeliydi. Bu inkar edilemez. Tahran'dan İran'ın diğer şehirlerinden bombalar, patlamalar duyuluyordu. Bu da insanların endişelenmesine korkmasına ve dehşete kapılmasına neden oldu." ifadelerini kullandı.

İran'ın güçlü karşı saldırılarda bulunmasının savaşın kısa sürede sona ermesini sağladığını söyleyen Necefabadi, şöyle konuştu:

"Bence önemli olan, İsraillilerin kendilerine en ufak bir zarar vermeden bu savaşı kendi lehlerine kolayca bitirebileceğini düşünmeleriydi. Yemen'den İsrail'e doğru fırlatılan füzelerin çoğunu havada engelledikleri için Siyonist rejimin düşüncesi, İran'dan oraya fırlatılan tüm füzelerin de havada durdurulacağı ve Demir Kubbesinin kusursuz olduğu yönündeydi ancak İran İslam Cumhuriyeti ve Silahlı Kuvvetleri füzelerin ağırlığını, savaş başlığını, hızını artırma konusunda çalışmalar yaptı ve bu sayede bazı başarılar elde ettik. Bu sırada, çok sayıda füze İsrail'deki önemli ve stratejik noktaları vurdu. Bu da Netanyahu hükümetini endişelendirdi ve bu sırada Tel Aviv ve Hayfa'ya ve o ülkedeki diğer önemli şehirlere çok sayıda darbe vuruldu bu da sonunda savaşın kısa sürede sona ermesine neden oldu. İran'ın saldırılara güçlü cevaplar vermeye devam ettiğini gördüler. İsrail'de savaşa destekte de çok fazla sorun vardı ve bu da Siyonist rejimin ateşkes önerilerinin nedenlerinden biriydi."

Tahran'daki saldırılarda İranlı bir Yahudi de yaralandı

İsrail'in İran'daki saldırılarında Yahudilerin bulunduğu mahallelerin de zarar gördüğünü söyleyen Humayun Samehyah Necefabadi, "Tahran'da Yahudi toplumunun evlerinin yakınında vurulan yerler var. Bu yerler bizim topluluğumuzun yaşadığı yerler. Tahran'ın 6. 7. bölgelerinde Yahudilerin evlerinde hasarlar oluştu. En azından 5 büyük hasar vakası, çatlamış çatılar gibi çok kapsamlı hasarlar, duvarlar ve ayrıca ciddi cam kırılmaları vardı." bilgilerini paylaştı.

Bu saldırılarda Yahudi toplumundan bir kişinin de yaralandığını aktaran Necefabadi, "Tahran 7. Bölge'deki saldırılarda camların kırılmasına neden olan patlamaların birinde İranlı bir Yahudi yaralandı." dedi.

"İran, bir saldırı geleceğinden eminse 'önleyici saldırı' gerçekleştirmeli"

İranlı Milletvekili, İsrail'in ateşkes sonrası İran'a yeniden saldırılara başlama ihtimalinin sorulması üzerine durumu ateşkes olarak nitelendirmenin mümkün olmadığını belirterek, "Tabii ki bu ne uluslararası bir anlaşmaydı, ne de ateşkes. Ateşkesin belli şartları vardır ve bütün bunlar İran ve İsrail arasındaki bu savaşın durdurulmasıyla ilgili gerçekleşmedi." diye konuştu.

İsrail'in geçmişte ateşkes anlaşması imzalamasına rağmen bunları ihlal ettiğini hatırlatan Necefabadi, "İsrail'in örneğin Lübnan savaşındaki sabıkasını, sonunda ateşkese varmasını ve ateşkesin imzalanıp resmiyet kazanmasına rağmen, ateşkes anlaşması olmasına rağmen, İsrail'in ateşkesi üç bin kez hatta daha fazlasını ihlal ettiğini düşündüğümde, İran karşısında da aynı şeyi yapmamasını uzak bir ihtimal görüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Necefabadi, İran'ın bu tehdide karşı nasıl hareket etmesi gerektiğinin sorulması üzerine "İran bu kez önleyici eylemde bulunmalıdır. Yani İran, bir saldırı geleceğinden eminse 'önleyici saldırı' gerçekleştirmelidir. Bunun yanı sıra yabancı tehditler karşısında İran'ın çok daha güçlü silahlar elde etmesi gerekmektedir." dedi.

Necefabadi, nükleer silahı mı kastettiğinin sorulması üzerine, "Bir şey söyleyemem ancak çok güçlü silahlardan söz ediyorum." dedi.

"İran'daki Yahudi toplumu için en küçük bir tehdit, önemli bir sorun veya özel bir zorluk olmadı"

İran'da Yahudi toplumunun özellikle bu süreçte herhangi bir tehdit veya baskı görüp görmediğine dair soruya Necefabadi, "Devrimin başlangıcından bugüne kadar İran'daki Yahudi toplumu için en küçük bir tehdit, önemli bir sorun veya özel bir zorluk olmadı ve şimdiye kadar da aynı şekilde devam etti." dedi.

İsrail'in Gazze'deki soykırıma başlaması sonrasında İran'daki Yahudilerin kendi güvenlikleri konusunda endişelendiğini anlatan Necefabadi, "Ancak, İran İslam Cumhuriyeti sonunda Siyonizm ile Yahudilik arasındaki farkı ve İran Yahudi toplumu için en ufak bir sorun olmadığını kanıtladı. Buna karşın Avrupa ve Amerika'daki Yahudiler, insan hakları konusunda konuştukları için sorunlar yaşadı. İran'daki Yahudi toplumu rahat bir şekilde yaşıyor ve hiçbir sorunu yok." diye konuştu.

"Gözaltına alınan Yahudilere yöneltilen suçlamalar güvenlikle ilgili değil"

Bu süreçte Yahudilerden gözaltına alınan olup olmadığına dair soruya Necefabadi, "İran'da bir kısmı Tahran bir kısmı da Kerec olmak üzere Yahudi toplumundan bir kaç kişi gözaltına alındı. BBC, Farsi ve Iran International gibi Farsça yayın yapan yabancı medya kuruluşları bu konuyu abartarak ele alıyor ve bu ülkenin yerel medyasında bile hassasiyete yol açtı ancak, bu gözaltıların hiçbiri güvenlikle ilgili değil. Çoğu da masum. Kendilerine atfedilen suçlamalar güvenlikle ilgili değil ve onların her birini takip ediyorum." dedi.

"Filistinlilere karşı yapılan bu ayrımcılık ve Siyonist rejimin bu insanlara karşı duyduğu öfke utanç vesikasıdır"

İsrail'in Gazze'de sürdürdüğü soykırıma da değinen Necefabadi, "Siyonist rejimin gasp ettiği toprakların, tüm bu toprakların Filistin toplumuna ait olduğunu biliyoruz. Birçoğu savaşlarda onlardan alındı ​​ve tüm toprakların satın alındığına dair ortaya attıkları iddia doğru değil. Kudüs, 6 günlük savaşta işgal edildi ve tüm bu insanların çoğu zorla evlerinden sürüldü. Gazze örneğinde ise bu gerçekten çok üzücü bir meseledir. İran'da, saldırılara uğrayan yerleri siz de gördünüz, cenazeleri gördünüz. Gazze'de ise her gün çok sayıda insanın öldürülmesine tanık oluyoruz. Gerçekten, Filistinlilere karşı yapılan bu ayrımcılık ve Siyonist rejimin bu insanlara karşı duyduğu öfke utanç vesikasıdır. Hristiyan, Müslüman, Yahudi, Budist veya başka bir düşünce, hatta ateist olsa da aklı olan biri böyle bir katliamı haklı gösteremez." diye konuştu.

Gazze'de ne elektrik ne su olduğunu İsrail'in tüm bu temel insani ihtiyaçları engellediğini ve hastaneleri yıktığını hatırlatan Necefi, "İnsanların bir miktar buğday alabilmek için ne zorluklar yaşadığını görüyoruz. Bu gerçekten üzücü ve rahatsız edici." dedi.

Necefabadi, Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere uluslararası kuruluşlar, insan hakları örgütleri ve tüm ülkelerin artık Gazze'de saldırıların durdurulmasını sağlama ve insanlara yardım edilmesi için harekete geçmesi gerektiğini belirtti.


Muhabir: Ahmet Dursun

Haber Kaynak : Anadolu Ajansı

Türkiye'nin ilk "İklim Kanunu Teklifi" TBMM Genel Kurulunda kabul edildi

Doha Yunus Emre Enstitüsü'nde "Dönüşüm Çağında Osmanlı-Arap entelektüelleri" konuşuldu

Milli yüzücü Nusrat Allahverdi, gençlerde Avrupa şampiyonu oldu

Bakan Memişoğlu: 'Küresel Sağlıkta Lider Türkiye' hedefimiz için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz

İngiltere Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Thornberry, İsrail'e baskı konusunda ABD'yi adres gösterdi

Bakan Fidan, Hamas heyetiyle görüşmede Gazze'deki soykırımın unutturulmasına izin verilmeyeceği vurguladı

AK Parti'li Bayram'ın hayatını konu alan "Buğday Tanesi" filmi Memur-Sen'de gösterildi

AB Komisyonu Başkanı von der Leyen hakkında verilen güvensizlik önergesi 10 Temmuz'da oylanacak

DMM, "orman yangınlarına müdahalede yetersiz kalındığı" iddialarını yalanladı

Ankara'da geçen ayki fiyat denetimlerinde 25,6 milyon lira ceza kesildi

Fransa'da "Yükseköğretimde Yahudi Karşıtlığı ile Mücadele" tasarısı Parlamentodan geçti

İstanbul'da düzenlenen 4. Öğretmen Motivasyon Kampı başladı

Anadolu-2025 Özel Kuvvet Tatbikatı devam ediyor

Yunanistan'da orman yangınları, itfaiye ekiplerini alarma geçirdi

Sabalenka, Keys ve Sonay Kartal Wimbledon'da 3. tura çıktı

Eurochild: Gazze'deki durum, AB'nin insan hakları konusundaki çifte standartlarını gözler önüne seriyor

A Milli Erkek Basketbol Takımı'nın aday kadrosu açıklandı

İngiliz punk rap grubu Bob Vylan'ın, Manchester'daki festivale katılımı iptal edildi

İtalya'da aşırı sıcaklar nedeniyle ölenlerin sayısı 4'e yükseldi

Hindistan'da acil iniş yapan İngiliz F-35 savaş uçağı güvenlik endişelerini gündeme getirdi

Borsa günü yükselişle tamamladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hedefimiz, büyük ve güçlü Türkiye'dir

Pancar üreticilerine 2,5 milyar liralık avans ödemesi yapıldı

Bakan Bolat: Türkiye-Türkmenistan ticareti ilk 6 ayda yüzde 26,5 artış gösterdi

İzmir'de 2011'den bu yana konut bekleyen kentsel dönüşüm mağdurlarından açıklama

Türkmenistan-Türkiye Ticaret Fuarı ile F İstanbul Gıda ve İçecek Ürünleri Fuarı açıldı

Avustralya'nın Victoria eyaletinde yerli halkların "koordineli şekilde soykırıma uğradığı" ortaya çıktı

İletişim Başkanı Altun: Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'daha adil bir dünya' çağrısını en yüksek sesle dile getirmektedir

İsrail'in Gazze'ye saldırılarında can kaybı son 24 saatte 142 artarak 57 bini aştı

"Limp Bizkit" 17 Ağustos'ta İstanbul'da konser verecek

Yükleniyor