İnsanlar uzun yıllardır gökyüzündeki sıradan nesneleri UFO sanıyor

ANKARA (AA) - Gökyüzünde gözlemlenen ancak kimliği açıklanamadığı için genellikle uzaylılara ait olduğu düşünülen "tanımlanamayan uçan cisim"ler (UFO), uzun yıllardır komplo teorilerine ve bilim kurgu eserlerine konu oluyor.

İnsanların UFO sandığı şeylerin sonradan gezegen ve meteorlar gibi gök cisimleri, roketler, askeri uçaklar, uydular, balonlar hatta alışılmadık şekilli bulutlar olduğu anlaşılıyor.

Her yıl 2 Temmuz, açıklanamayan hava olaylarına ve dünya dışı varlıklara yönelik tartışmalara dikkati çekmek amacıyla "Dünya UFO Günü" olarak anılıyor.

ABD'li iş insanı ve pilot Kenneth Arnold'ın 24 Haziran 1947'de uçağında seyir halindeyken gökyüzünde çok hızlı hareket eden birtakım tuhaf nesneler gördüğünü söylemesi, UFO'lara yönelik kitlesel merakın ve korkuların başlangıç noktası kabul ediliyor.

Arnold'ın bu cisimlerin gökyüzündeki hareketlerini "suyun üzerinde seken çay tabaklarına" benzetmesinin, basın tarafından yanlış yorumlaması sonucu UFO'ların görüntüsüne yönelik "uçan daire" betimlemesi popüler bir imge olarak ortaya çıktı.

Bu gözlemden günler sonra, 8 Temmuz 1947'de, New Mexico eyaletinin Roswell kentinde hava gözlem balonuna ait bir enkazın "uçan disk" olarak tanımlanması da kamuoyunun kafa karışıklığını artırdı.

Başta Hollywood filmleri olmak üzere, popüler kültürde UFO'lar hala çoğunlukla parlak, ışık saçan, metalik yüzeyli, ortasında kubbe yükselen ve hızlı hareket eden disk biçimindeki yapılar olarak tasvir ediliyor.

Dünya genelinde bireylerin bildirdiği UFO vakalarını toplayan "Ulusal UFO Raporlama Merkezi" (NUFORC) adlı kuruluş, ABD'de 1974'te kurulduğu günden bu yana 180 binden fazla vaka incelediğini açıkladı.

Kuruluşun veri tabanındaki güncel sayılara göre ABD, en çok vaka bildirilen ülkeler arasında başı çekiyor.

ABD'deki eyaletlerin bile çoğu ülkeden fazla vaka raporladığı görülürken California, 17 bine yakın vaka ile UFO'lara en çok tanık olduğunu iddia eden eyalet konumunda.

ABD'yi sırasıyla Kanada, İngiltere ve Avustralya izliyor.

ABD Savunma Bakanlığının (Pentagon), Kasım 2024'te yayımladığı "tanımlanamayan anormal fenomenler" (UAP) raporuna göre ise 1 Mayıs 2023-1 Haziran 2024 tarihlerinde 485 olay bildirildi. Raporda ayrıca 2021 ve 2022'de meydana gelen ancak bildirilmediği için kayıtlara geçmeyen 272 olay da yer aldı.

Bildirilen 485 olayın 118'inin açıklığa kavuşturulduğu ve aslında farklı türde balon, kuş ve insansız hava aracı gibi gökyüzünde bulunan sıradan cisimlerle ilgili oldukları belirlenen raporda, diğer vakalara ilişkin incelemelerin sürdüğü bilgisi verildi.

Pentagon'a bağlı Tüm Alanlarda Anomali Çözüm Ofisinin (AARO) incelediği toplam UAP vaka sayısının 24 Ekim 2024 itibarıyla 1600'ün üzerine çıktığı ifade edilen raporda, dünya dışı varlıklara, olaylara ya da teknolojiye işaret eden hiçbir bulguya rastlanmadığı vurgulandı.

Öte yandan, Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin haberine göre Pentagon, UFO'lar hakkındaki teorilerinin kökenine yönelik başlattığı soruşturmaların birinde, bu hikayelerin doğuşunda kendi paylarının da olduğunu saptadı.

Soruşturmada, ABD Hava Kuvvetlerinden bir albayın 1980'lerde Nevada eyaletindeki gizemli "51. Bölge" yakınlarında bir bara gidip işletmeciye "uçan çay tabaklarına" benzer şekiller tasvir eden fotoğraflar verdiği tespit edildi.

Kısa sürede bölgenin çoğu yerine asılan bu fotoğraflar, halk arasında ABD ordusunun "uzaylı teknolojileri üzerinde testler yaptığı" kanısını doğurdu.

Yıllar sonra soruşturmacılara verdiği ifadede fotoğrafların sahte olduğunu itiraf eden albay, kamuoyunun dikkatini ABD'nin 51. Bölge'deki asıl gizli faaliyetlerinden uzaklaştırmak için dezenformasyon yapmakla görevlendirildiğini belirtti.

Albay, ABD Hava Kuvvetlerinin o zamanlar eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ne (SSCB) karşı avantaj elde etmek için 51. Bölge'de F-117 gibi hayalet savaş uçakları geliştirdiğini açıkladı.

Bölge sakinlerinin kritik programın farkında varmasından endişe duyan askeri yetkililerin, halkı, geliştirilen hava araçlarının uzaydan geldiğine inandırmakta karar kıldığı ortaya koyuldu.

Muhabir: Emirhan Demir