SAMSUN (AA) - Almanya'nın Münih kentinden 1 Mayıs'ta yola çıkan Tommaso Weller (23) ve Jakob Wall (24), 13 Mayıs'ta Bulgaristan üzerinden Türkiye'ye giriş yaptı. Binlerce kilometre yol kat eden gezginler, Samsun'a ulaştı.
Kentte bir süre dinlenen arkadaşlar, bisikletle Karadeniz sahil yolu üzerinden Gürcistan'a gitmek üzere yola devam etti.
Weller ve Wall, Alman kanser yardım kuruluşu, "Deutsche Krebshilfe" için 13 bin kilometre yol giderek bağış toplamayı ve bu bağışı da kanser hastaları ile ailelerine aktarmayı hedefliyor.
Yol boyunca çektikleri görüntüleri sosyal medyadan paylaşan iki arkadaş, takipçilerini bağış yapmaya davet ediyor.
Jakob Wall, AA muhabirine, projelerinin adını "Kansere Karşı Uzun Bisiklet" koyduklarını söyledi.
Farkındalık oluşturmaya çalıştıklarını belirten Wall, "Arkadaşımın amcası kanserden öldü. Bu yüzden bu projeyi yapıyoruz ve Deutsche Krebshilfe adlı Alman kanser yardım kuruluşu için mümkün olduğunca fazla para toplamaya çalışıyoruz. 1 Mayıs’ta Münih’te yola çıktık. Oradan Avusturya, Slovenya, Hırvatistan, Sırbistan, Bulgaristan ve Türkiye’ye doğru devam ettik." dedi.
İstanbul'da 2 gün geçirdikten sonra yola devam ettiklerini aktaran Wall, ülkenin batısından doğusuna doğru geçmeye çalıştıklarını kaydetti.
Samsun’dan geçtiklerini ifade eden Jakob Wall, "Trabzon ve Rize’den de geçeceğiz. Türkiye’den Gürcistan’a gideceğiz. Tiflis'te dinleneceğiz. Tabii ki bisiklet sürmek oldukça zor. Günde ortalama 130 kilometre sürüyoruz." diye konuştu.
Rotalarının Pekin olduğunu dile getiren Wall, Ağustos ayının sonuna kadar Pekin'e ulaşmaya çalıştıklarını belirtti.
Tommaso Weller ise "Türkiye’de çok iyi hissediyoruz. Yiyeceklerini, kültürünü ve insanlarını sevdik. İki gece önce bir camide kaldık ve buradaki misafirperverlikten hoşlandık. Seyahatimizden gerçekten keyif alıyoruz ve birkaç gün içinde Gürcistan sınırını geçmek için sabırsızlanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de yaşadığı anılara değinen Weller, şunları kaydetti:
"Şimdiye kadarki en önemli olayımız Çorum'un Hacıhamza köyündeki camide uyumaktı. İmamla tanıştık ve kalabileceğimiz bir yer olup olmadığını sorduk. Sonrasında aslında bizi akşam vakti iki kez namaz ve dua için davet etti. Orada harika bir akşam geçirdik, yemek yedik ve Türk misafirperverliğinden çok memnun olduk. Camide uyuduk ve hepsi bizim için büyük bir onurdu. Misafirperverliği ve kültürün bu açıklığını gerçekten çok sevdim. Hristiyan olarak bizler de onların dinlerine derinlemesine dalabilir, nasıl yaşadıklarını görebilir ve hissedebiliriz. Bu kesinlikle şimdiye kadar seyahatin en önemli anıydı. Ertesi sabah güzel bir uykunun ardından kahvaltı için de davet edildik. Pide vardı ve çok lezzetliydi. Seyahatimize harika hislerle devam ediyoruz."
Muhabir: Batuhan Dişbudak
