IĞDIR (AA) - Yaklaşık 1 milyon 200 bin küçükbaş, 100 bin de büyükbaş hayvanın bulunduğu Iğdır'da, tarımdan sonra en büyük ekonomik gelir hayvancılıktan sağlanıyor.
Sonbahar aylarında yaylalardan dönerek ahırlara getirilen hayvanlar, ilkbaharın gelip havaların ısınmasıyla yeniden yaylalara götürülüyor.
Hayvanların yaz aylarında daha serin ve verimli otlaklarda beslenmesi amacıyla yapılan göç, Kars, Ardahan, Ağrı ve Erzurum gibi çevre illerdeki yaylalara doğru sürüyor.
Göç öncesi kamyonetlerle Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Hayvan Sağlığı Merkezi'ne getirilen hayvanlar, veteriner hekimler tarafından kapsamlı sağlık taramaları, aşılamalar ve küpeleme işlemlerinden geçiriliyor.
Yayla göçü, sadece hayvanların daha iyi şartlarda beslenmesini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda bölgedeki hayvancılık faaliyetlerinin sürdürülebilirliği açısından da büyük önem taşıyor.
Hayvanların sağlık kontrolü yapılıyor
İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Tingiş, AA muhabirine, Iğdır'dan çevre illerin yaylalarına günde yaklaşık 30 ile 40 kamyonet arası hayvan sevkiyatının olduğunu söyledi.
Göç sürecinde hayvan sağlığına büyük önem verdiklerini vurgulayan Tingiş, "Üreticilerimiz Iğdır'da hava sıcaklığının artmasından dolayı, mevcut işletmelerinde bulunan hayvanlarını yaylalara çıkarmakta. Bu manada daha iyi verim almış olacaklar. Üreticilerimiz üretmek için büyük emek harcamaktalar, biz de kurum olarak her zaman onların yanındayız ve gereken desteği vermeye hazırız. Merkeze gelen tır ve kamyonetler, sağlık kontrolleri tamamlanmış hayvanlarla birlikte yaylalara doğru hareket ediyor." diye konuştu.
"Sonbaharda havalar serinleyince bir daha Iğdır'a geliyoruz"
Göçerlerden Mehmet Demir de Iğdır'da yaz ayı çok sıcak geçtiği için hayvanlarını burada tutamadıklarını belirterek, "Bunun için yaylalara gidiyoruz, yayladaki otlaklarda hayvanlarımızın bakımını yapıyoruz. Sonbaharda havalar serinleyince bir daha Iğdır'a geliyoruz." ifadesini kullandı.
Sevim Demir ise eşinin ailesiyle Ardahan'ın Göle ilçesindeki yaylalara gittiklerini, geçim kaynaklanın hayvancılık olduğundan yılın belli dönemlerini yüksek rakımlı meralarda geçirdiklerini anlattı.
Muhabir: Bülent Mavzer
