İSTANBUL (AA) - Bakan Ersoy, Rami Kütüphanesi'nde Ayasofya Fotoğrafları" kitabının tanıtım programı ve sergisinin açılışında yaptığı konuşmada, kültür varlıklarını bir yandan konservasyon ve restorasyon çalışmalarıyla ihya ederken bir yandan da ulusal ve uluslararası organizasyonlarla tanıttıklarını ifade etti.
Ersoy, "Bu zengin mirasa dair envanter çalışmaları yaparak, farklı içerik ve formatlarda kitaplar yayımlayarak her bir ayrıntıyı, bilgi ve belge temelinde güvence altına alıyor, koruyor ve gelecek nesillere ulaşacak hem akademik hem de kültür-sanat içerikli bir külliyat oluşturuyoruz. Bugün Rami Kütüphanesi'nde bizleri bir araya getiren de bu vizyondur." ifadelerini kullandı.
Eserle aynı ismi taşıyan serginin de kitaptaki fotoğraflardan oluştuğunu, ilk olarak Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi bünyesinde Ankaralı sanatseverlerle buluştuğunu belirten Ersoy, eserin 1500 yıldır ayakta duran Ayasofya'yı mozaiklerinden İslami sanat unsurlarına, mimari bütünlüğünden manevi atmosferine bütün görkemiyle sanatçı gözünden kayıt altına aldığını söyledi.
"Herkes bilsin ki Fatih'in emaneti emin ellerdedir"Ersoy, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ni anlatmak için Roma, Bizans ve Osmanlı'dan farklı pencereler açarak, çok çeşitli başlıklarda 15 asra yayılmış bir maziyi masaya yatırmak gerektiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Ayasofya öyle bir eserdir ki savaş ve isyanlarda insanların elinden yıkımı yaşamış, yangınlardan depremlere afetlerden geçmiş, iki kez yıkılmış olsa da üçüncü kez yine yükselmiştir. Yaşadıklarını omuzlayıp değişmiş, farklılaşmış, ahşap çatılı bir bazilikadan imparatorluk kilisesine evrilmiş, son yükselişinden neredeyse 7 asır sonra bu kez Latin istilasıyla sarsılmış, yağmalanmış, onarılmak istense de yetersiz ve yanlış uygulamalar sebebiyle parça parça yıkıma uğramıştır. Ne zaman ki kutlu fetih gerçekleşmiş, Sultan 2. Mehmed, Fatih olup İstanbul'u Türk mülkü, Ayasofya'yı kılıç hakkı olarak sahiplenmiş ise işte o zaman bu eşsiz eserin de makus talihi değişmiştir. Camiye dönüştürülerek Hakk'ın evi, müminin mabedi olduğu gün itibarıyla Ayasofya, tarihinde hiç görmediği bir saygı, özen ve değer görmeye başlamıştır. Bugün Ayasofya sapasağlam ayakta ise en başta onu kendi hayratı olarak vakfedip çok sayıda akarla güvence altına alan Fatih Sultan Mehmet Han sayesindedir. Ondan sonra gelen padişahlar, zanaatkarlar, alim ve ulemalar da asırlarca bu hassasiyeti sürdürmüş, Ayasofya'yı koruyup güzelleştirmek için büyük emek sarf etmişlerdir. Özellikle Mimar Sinan'ın usta ellerinde nice hasar ve kusurlar giderilmiştir ki sonrasında bir daha hiçbir afet Ayasofya'da yıkıma sebep olmamıştır."
Bakan Ersoy, konuşmasına şöyle devam etti:
"Osmanlı, fethettiği yerleri daima bulduğundan daha zengin, daha gelişmiş ve daha değerli kılmıştır. İstanbul genelinde olduğu gibi Ayasofya özelinde de bu gerçeği açıkça görmekteyiz. Yıllar içinde eklenen yeni kısımlar ve yapılar sayesinde Türk-İslam kültürüyle bezenen Ayasofya, inanç kadar sosyal ve ilmi bir merkeze, bir külliyeye dönüşmüştür. 481 yıl boyunca fethin simgesi, İslami değerlerin, ibadet ve uygulamaların, tasavvuf ve ilmin merkezi olan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, 86 yıllık müze dönemi sonrası 2020 yılında, Sayın Cumhurbaşkanımızın kararıyla bu öze, bu kimliğe geri dönmüştür. Bugün ise Ayasofya'yı asli kimliğiyle ve bütün ihtişamıyla eksiksiz şekilde geleceğe taşımak için tarihinin en kapsamlı restorasyon çalışmalarını bizler gururla ve şevkle yürütmekteyiz. Herkes bilsin ki Fatih'in emaneti emin ellerdedir."
"Sadece bir fotoğraf albümü değil ruhani bir yolculuğun belgesidir"Fotoğraf sanatçısı İzzet Keribar, uzun yıllardır İstanbul'un eşsiz güzelliklerini, ruhunu ve değişimini fotoğraf karelerine aktarmaya çalıştığına dikkati çekerek, "Bu özel kitap sadece bir fotoğraf albümü değil, zaman içinde saklı kalan ruhani bir yolculuğun, sessizliğin ve estetiğin bir belgesidir." diye konuştu.
Keribar, Mehmed Özçay'ın fotoğraf sanatına olan tutkusuyla projenin daha da zenginleştiğine işaret ederek, 4 yıl boyunca sabır, sevgi ve büyük bir sorumluluk duygusuyla çalıştıklarını dile getirdi.
Sanatçı Mehmed Özçay ise projenin gerçekleşmesinde desteği bulunan herkese teşekkür ederek, "Bizler gençliğimizden beri hasretle bir gün Ayasofya'da secde etmek temenni ve hayaliyle büyümüş bir neslin çocuklarıyız. Cenabıhak Ayasofya levhasını yapmayı da bu fakire nasip etti. Sayın Cumhurbaşkanımızın oraya vakfettiği levhayı da yazmayı bu fakire nasip etti ki benim sanat hayatımın en önemli levhasıdır. Fotoğraf sanatına olan ilgi alaka ve emeğim bu heyecanla birleşti ve ortaya çok güzel fotoğraflar çıktı. Daha önce hiç çekilmemiş açılardan, farklı zamanlarda, farklı mevsimlerde yüzlerce fotoğraf çekildi. Bunların arasından seçim yapmakta çok zorlandık. Ama neticede içimizi ferahlatan bu proje ortaya çıktı." değerlendirmesinde bulundu.
Etkinlikte, ayrıca Türkiye Bankalar Birliği Genel Sekreteri Dr. Ekrem Keskin de konuşma yaptı.
Kitapla aynı ismi taşıyan ve eserdeki fotoğraflardan oluşan sergi, 10 gün boyunca Rami Kütüphanesi'nde görülebilecek.
Eserde, fotoğraf sanatçıları İzzet Keribar ile Mehmed Özçay'ın objektifinden Ayasofya'nın tarihi ve estetik değerini yansıtan yaklaşık 200 fotoğraf karesi yer alıyor.
Muhabir: Fatih Türkyılmaz