KESİNTİLİ ZORUNLU EĞİTİM 4+4 ŞEKLİNDE 8 SEKİZ YILA İNDİRİLMELİDİR
Malumunuz kesintisiz zorunlu 8 yıl yerine, 2012-2013 Eğitim-Öğretim yılından itibaren kesintili zorunlu 12 yıl (4+4+4) eğitimi uygulanmaya başlandı. Kesintisiz eğitimden, kesintili eğitime geçilerek “8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim” kaldırılmış oldu. Zorunlu Eğitim-Öğretimin kesintili hale getirilmeden öncede katsayı zulmü, haksız uygulama kaldırıldı. Yüksek Öğretim Kurulu’nun, meslek liseleri ile düz liseler arasındaki katsayı farklı uygulanıyordu. Üniversiteye yerleştirmede Puanları; Meslek Lisesinden Mezun olanların katsayısı 0,3 ile Liseden Mezun olanların katsayısı 0.8 ile çarpılıyordu. Yani meslek lisesinden mezun olanların daha fazla neti olmasına rağmen çarpanlardaki haksızlık nedeniyle daha az net yapan lise mezunları onların önüne geçerek haksız bir şekilde en iyi üniversitelere yerleşiyorlardı. Bu haksız uygulama kaldırılıp çarpalar eşitlenerek olumlu karar alındı. Kısaca; katsayı eşitsizliği eşitlenmiş, meslek liselerinin, hafızlığın, Başörtüsünün, Kuranı Kerim’i 12 yaşından önce öğrenme yasağı gibi çok önemli hususular da engeller kaldırılarak adalet sağlanmıştır.
Post Modern 28 Şubat darbesi sonrası kutsal değerlerimize adeta savaş açılmış başarılı Anadolu çocuklarının önü kesilmiştir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı mücadelesi sonuç vermiş yasaklar bir bir kaldırılmış ve hainlerden hesapları sorulmuştur. 28 Şubat Post Modern Darbe sonucu meslek liselerinin Ortaokullarına öğrenci alınamadığı için eğitim seviyesi düşmüştür. Meslek Liselerimizden mezun olanların Psikolojik baskılar, yanlış uygulamalar sonucunda bilgi ve becerileri de önemli ölçüde olumsuz olarak etkilenmiştir. Türkiye, bilimsel - teknolojik gelişmelerin hayata geçirilmesi ve bu yolla üretimin daha çok artırılması için yetişmiş ara insan gücüne fazlasıyla ihtiyacı vardır. Görüştüğümüz birçok işadamı, tesislerinde çalıştıracağı yetişmiş kaliteli ara insan gücünün olmayışından şikâyet etmektedir, doğrudur. Sanayide çalışan Suriyelilerin büyük çoğunluğunun da vatanlarına dönmeleri sonucu sanayide çalışacak çırak, kalfa, ustaya açığımız çok fazla artmıştır. Bu açığın kapatılması için acilen 12 yıl zorunlu olan eğitim-öğretim yılı 8 yıla indirilmelidir. Yani 4+4 8 yıllık kesintili zorunlu eğitim-öğretim olmalı, üçüncü 4 isteğe bağlı hale getirilmelidir. Bu sayede öğrenciler kapasitelerine göre yönlendirilip hem sanayi de çalışacak, hem de kendi işini kurabilecekler kısa yoldan hayata atılacak ve akabinde Üniversitelerdeki yığılmanın da rahatlatılması sağlanacaktır.
Kesintili eğitimin 4+4 haline getirilmesinin çok yararları olacağı aşikârdır. Dini, ahlaki, siyasi, sosyal, ekonomik, bilimsel ve benzeri, hayatımızın bütün alanlarında arzu ettiğimiz başarıyı yakalamamız kaçınılmaz olacaktır. Toplumumuzu arzu ettiğimiz bütün güzelliklerle dolu hale getirmemiz, fertlerimizin iç dünyalarını değiştirmemizle mümkündür. Bu değişimi sağlamak eğitim sistemimizin değerlerimiz üzerinde inşa edilip dünya insanlığının kurtuluşu için ihraç edilmesiyle mümkündür. Yani, toplumsal değişmenin ilahi yasası kurtuluşa giden yol bizim tercihlerimizle mümkündür. Eğitim sistemimizi değerlerimiz ile mücehhez kılıp insanlığın kurtuluşu için ihraç etmemiz için uyulması gereken vazgeçilmez kurallar vardır. Bu kurallar ana hatlarıyla şunlardır:
*Eğitimi ve İnancı; taklitçilikten kurtarmak, tahkiki bir konuma ulaştırmak gerekir. *Eğitim Sistemimizin özgün olması lazım. *Mukayeseli eğitim verilmeli. *Akademik eğitimle birlikte karakter, ahlâk eğitimi de verilmeli. *Küçük yaştan itibaren gençler kabiliyetlerine, ilgi alanlarına göre yönlendirilmelidir. İhtisaslaşmak sağlanmalıdır. * Uygulamalı eğitim-öğretime geçilmeli. *Medeniyet bilinci kazandıran bir eğitim verilmeli. *Orijinalliği, yeniliği, gelenekli yenilikçilikte aramalı. *Çünkü geleneksiz yenilik ve yeniliksiz gelenek olmaz. *Etik, Estetik ve Metafizik alanları ihmal etmemek gerekir. *Gençlere gelecek vizyonu vermek gerekir.
Hükumetimiz ve Sayın Selçuk Bayraktar’ın öncülüğünde TEKNO FEST ile gençliğimizin önüne kızıl elma hedefi konulmuş, sonucunda her geçen gün nicelik, nitelik açısından başarı inanılmaz bir şekilde artmıştır. Sosyal değişim ve dönüşüm ütopyalardan gelir. Hedefi büyük koymak gerekir. Bütün okullarımızda İslam dini ile ilgili bilgiler ana kaynaklardan liyakatli Öğretmenler tarafından öğretilmeli, geleceğimizin teminatı gençlerimiz geçmişteki görkemli medeniyetimizin yeniden inşası için çalışmalıdır. Her Medeniyet Kendine lazım olan insanı yetiştirir. Kendi medeniyetimizin öğretilmesi gerekir. Doğu ile batıyı, madde ve manayı, modernle geleneği, akılla vahyi, dünya ile ahireti birleştiren yeni nesiller yetiştirmemiz gerekiyor.
Batının ürettiği sahte ikilemlerden kurtulmak gerek. Din mi Bilim mi? Akıl mı Vahiy mi? Doğu mu Batı mı? Modernlik mi Gelenek mi? Aklın Vahye tabi olması sonucunda oluşturulacak fikirler, dengeli bir sentezle de desteklenmesi gerekir. Şuurlu, direniş ve diriliş özelliklerine sahip karakterli Asımın Nesli gençleri yetiştirmeliyiz. Madde ile manayı mezcetmeliyiz. Dünya ve ahiret dengesini kurmalı hem teknolojik gelişmeleri takip edip yeni icatlara, buluşlara imza atacak TeknoFest ile aynı zamanda değerleri üzerinde güzel ahlâklı olarak yetişen ezan, bayrak uğruna ölümüne sevdalı gençliği mutlaka bütün okullarımızda yetiştirmeliyiz.
Emanetlere sahip çıkacak Liyakat ve Ehliyet sahibi gençler Kurtuluşumuzun tescilidir. Kendi medeniyetimiz üzerinde yükselterek yetiştirdiğimiz gençlik yarınlarda güven veren şahsiyetler olacaktır. Türkiye’mizin son yıllarda üretip sattığı Savunma sanayiindeki ihracatımızdan dolayı çok mutluluk duymaktayız. Batıdan eğitim alarak değil, batıya eğitim ihraç ederek dünyanın kurtuluşunu da sağlayabilir, hakiki sevinç ve mutluluğa da o zaman sahip olabiliriz. Tarih boyunca insanların huzur ve mutlulukları iki sebeple kazanılmış veya kaybedilmiştir: Emanet ve adalet. Emanetler ehline verildiği, adalete riayet edildiği müddetçe cemiyette huzur, saadet bulunmuş, hıyanetler, haksızlıklar sonucu ise huzursuzlukların, kavgaların, savaşların, servet ve neslin helâk olmasının baş sebepleri arasında yer almıştır.
İmana dayalı ahlâk için eğitim gereklidir. Cemiyetin emanet ve sorumluluk duygusu içinde gerçekleştireceği denetim, sağlam hukuk kuralları, ahlâk ile kamu denetiminin bulunduğu yerde adaletin gerçekleşmemesi için bir sebep kalmaz. Kâinat ve içindeki her şey bize emanettir. Bu anlamda bedenimizde, eşimiz ve evlâtlarımız da emanet olarak verilmiştir. Evlatlarımızın, ahlaklı, güzel yetiştirilmesi ebeveynlerin asli görevleridir. Çocuklarını dürüst ve güzel ahlâklı olarak yetiştirmeyen anne, baba ve Öğretmenler evlâtlarına zulmetmiş olurlar.
İnsanlarımızın her birine, adil hüküm verebileceği derecede bilgi, birikim, şuur ve eğitim vermemiz gerekmektedir. Muhakemesini nasıl kullanacağını bilemeyen, adaletle hüküm verecek bir aklıselim işleyişe sahip olamayan kişilerin, emaneti ehline verme hususunda isabetli davranmaları esasen beklenemez. Bilinen bu gerçekler nedeniyle, emaneti ehline vermeyen biri, yaptığı birçok zulümlerinin yanına bir de hükümde zulmü eklemiş olmaktadır. Adil hükmeden, emaneti mutlaka ehline verir. Adil hükmetmeyen, hükmünde zalim olması sebebiyle; kendisine, emanete, emanete ehil ve layık olana zulmetmiş olur. Liyakat ve ehliyetten uzak olan birine emanetin tevdi edilmesi durumunda, bu emaneti veren de, verilen yanlış karar sebebiyle zulme ortak olur. Bütün olumsuzluklar medeniyetimiz merkezli verilecek bir eğitim ile sonlandırılıp arzu edilen mükemmelliğe erişilir diye inanıyorum.
Rol Model Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in Ashab-ı Suffe de verdiği eğitim sonraki dönemlerde sistemleştirilmiş; Azamiye Medresesi ve akabinde 1067 yılında kurulan Nizamiye Medresesiyle zirve yapmıştır. Milli kodlarımızda var olan bu güzel uygulamalı başarılara, Osmanlı dönemindeki Enderun Eğitimi’nin meczedilerek günümüze her birinin güzelliklerinin uygulanmasının çok yararlı olacağını düşünüyorum. Ayrıca Gazze’deki kardeşlerimizin aldığı eğitim incelenmeli, uygun görülen bölümler eğitim sistemimize de uyarlanarak vatan haini yetişen sistemden kurtarılmalı, yarınlarda bekâ sorunu yaşamamalıyız. Evlâtlarımızı çok donanımlı bir şekilde yarınlara hazırlamak zorundayız.
Allah (c.c.), rol model olarak göndermiş olduğu Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s)’in eğitim metodunu bütüncül olarak uygulayıp güzel ahlâklı, teknolojik gelişmelerden haberdar, başarılı gençleri yetiştirip dünya insanlığına güzel örnek olup kurtuluşa eren Mü’minlerden olmamız duâsıyla sıhhat ve afiyetler dilerim.