ÖMER LÜTFİ ERSÖZ


KURBAN VE MERHAMET

KURBAN VE MERHAMET


KURBAN VE MERHAMET

      Kurban, insanlıkla yaşıt en eski, ama eskimeyen, her yıl yenilenen, Allah (c.c.)’ın Rızasına eriştiren bir ibadettir. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Aslolan insandır. İnsan, Allah (c.c.)’ın halifesidir. Rabbimiz, merhametinden dolayı evlatlarımızın Kurban edilmesi yerine şartlarını taşıyan hayvanların kesilmesini emretmiştir. Hayvanların kesilmesine itiraz edip karşı olanlar, kasaptan et alıp rahatlıkla yemektedirler. Kasaptan aldıkları etleri yerken merhamet duygularını göremediğimiz bazı kişilerin kesilen Kurban vesilesiyle hayvanların kesilmemesini savunup merhametli kişiler olarak ortaya çıkmaları riyakârlıklarının bir sonucudur. Doğrudan İslam’a saldıramadıkları için İslam’ın emirlerine saldırıp haramları savunarak hainliklerini göstermektedirler. Hak batıl mücadelesi ilk insanla başladı, kıyamete kadar da devam edecektir. Biz Mü’minler insanların ne dediğine değil Allah ve Resulü ne diyor neyi emredip neyi yasaklıyor ona bakarız.

    Malumunuz önümüzdeki perşembe günü arife, cuma günü de Kurban Bayramının birinci günüdür. Teşrik tekbiri; arife günü sabah namazında başlar ve dördüncü bayram ikindi namazı sonrası dâhil olarak 23 (yirmi üç vakit), “Allahu Ekber, Allahu Ekber, La ilahe illallahu Vallahu Ekber, Allahu Ekber ve Lillahilhamd” denilerek ikmal edilir.

     Arife, bilinen gün anlamına gelmektedir. Bayramı müjdeleyen, bayramdan önceki gündür. Arife, Bayram ve fırsat bulduğumuz zaman dilimlerinde kabirleri ziyaret edip, çokça tefekkür etmeliyiz. Kabir ziyareti, insanlara ahireti hatırlatır. Bu ziyaretler vesilesi ile bir gün mutlaka öleceğimizi hatırlamış oluruz. Bu hatırlama aslında hayatımızı daima güzel ahlâk esaslarına göre yaşamamız gerektiğini de beraberinde getirir. Dünyanın imtihan yeri olduğu, dolayısı ile bu imtihanda mutlaka başarılı olmamız gerektiği anlayışı bizlerde hâkim olmalıdır. Aslında ölüm, dinimize göre bir yok oluş değil, gerçek manada var oluşun başlangıcıdır.

     Kurban; sözlükte ‘yaklaşmak’ Allah (c.c.)’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelmektedir. İslami bir terim olarak ise Kurban; ibadet maksadıyla belirli şartları taşıyan hayvanı, Allah (c.c.)’a yaklaşmak amacıyla kurban bayramı günlerinde usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder. Hanefi Mezhebine göre Kurban bayramın 3. günü akşamına kadar kesilebilir. Şafiî Mezhebine göre ise, Kurban bayramının 4. günü gün batımına kadar kesilebilir. Kurban; İbrahim’i bir sadakat, İsmail’i bir teslimiyet ve Muhammedî bir muhabbetin ortaya konması demektir. Kurban; İhlâsımızı, samimiyetimizi, sadakatimizi ve teslimiyetimizi gösterir.  Rabbimiz, Kurban keserek yoksul ve düşkünleri gözetmeyi her birimize lütfeylesin. Kurban İbadeti, cimriliğimizi tedavi ettiği gibi, cömert olmamızı sağlar. İhtiyaç sahiplerini düşünüp yardım etme duygusuna sahip olmamızı sağladığı için, merhamet duygumuzu coşturur. Vermeyi, paylaşmayı, gerçek anlamda gönülden yaşamamıza imkân sağlar. Kurbanımızın etinden, ihtiyaç sahiplerine verdikçe, çok özlü ve önemli dualar almamız kaçınılmaz olur.

      Hz. Âdem  (a.s.)’ın çocukları Habil ile Kâbil, Allah (c. c.)’a birer kurban takdim ederler. Kâbil’in kurbanı reddedilir ve Habil’inki kabul olunur. Bu olay Kuran-ı Kerîm de şöyle anlatılır: “Onlara, Âdem'in iki oğlunun haberini gerçek olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmişlerdi de birisinden kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen kardeş, kıskançlık yüzünden), ‘Andolsun seni öldüreceğim’ dedi. Diğeri de ‘Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder’ dedi. Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerîm, takva sahibi olan bir gönül üzerinden bir başka kurban kıssasını anlatır: Uzun yıllar evlat hasretiyle yanıp tutuşan Hz. İbrahim(a. s.), Allah (c. c.)’ dan bu hasretin bitmesini ister.  Hz. İbrahim  (a. s.)’ın duasını Allah (c.c.) kabul buyurmuş, Salih bir evlât lütfetmiştir. Hz İbrahim verdiği söz gereği evlâdını kurban etmesi gerekmektedir. Bu husus Kur’an-ı Kerîm de şöyle ifade buyrulmaktadır: “Babasıyla beraber yürüyüp gezecek çağa erişince: Yavrucuğum! Rüyada seni boğazladığımı görüyorum; bir düşün, ne dersin? Dedi. O da cevaben: Babacığım! Emrolunduğun şeyi yap. İnşâAllah beni sabredenlerden bulursun, dedi. Biz, oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik. Geriden gelecekler arasında ona (iyi bir nam) bıraktık: İbrahim'e selam! Dedik. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Çünkü o, bizim Mü’min kullarımızdandır.” (Saffat Sûresi âyet:102,111). 

     Bu âyetlerde, Hz. İbrahim (a.s.)’ın oğlunu kurban etmesi anlatılır. Bu kıssa bir imtihandır. Bu imtihan, Peygamber olan baba ile oğlu arasında cereyan etmiştir. Şöyle ki, Hz. İbrahim (a.s.)’ın iki oğlu vardı: İsmail ve İshak. Kur’an-ı Kerim’de kurban edilecek çocuğun isminden söz edilmez. Ancak Müfessirlerin kanaatine göre, İsmail’dir. Zira olay göçten hemen sonra olmuştur ki, o zaman İsmail vardı. Ayrıca olay Mekke’de geçmiştir. Mekke’ye gelen de İsmail’dir. İbrahim (a. s.) gece  rüyasında, birisinin kendisine,  ‘Allah sana oğlunu boğazlamanı emrediyor’ dediğini duymuş, sabah olunca bunun şeytandan mı, Rahmân’dan mı olduğu hususunda tereddüt etmiş, üç gece rüyayı üst üste görünce bunun Allah (c.c.)’tan olduğunu anlamış ve gereğini yapmak isteyince,  Oğlu İsmail yerine, Kur’ ban etmesi için bir koç gönderilmiştir. 

     Âyet-i Kerîme de: “Onların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır; fakat O'na sadece sizin takvânız ulaşır. Sizi hidayete erdirdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız diye O, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi. (Ey Muhammed!) Güzel davrananları müjdele!”(Hac Sûresi âyet:37) buyrulmuştur. Bu âyet, genel olarak bütün ibadetlerde iyi niyet ve ihlâsın gerekliliğini ortaya koymaktadır. Anlaşılıyor ki, ibadetlerimizde bizi Allah rızasına ulaştıracak olan temel unsur, kalplerimizin takvası, yani bu ibadetleri, gösterişten uzak olarak sırf Allah rızası için yapma çabasıdır. Nitekim Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.s.) bir hadislerinde; “Ameller niyete göredir. Herkes sadece niyetinin karşılığını alır…” (Müslim, İmâre, 155, Buhârî, Bedü’l Vahy, 1) buyurmuşlardır.

     İbrahim’i bir sadakat, İsmail’i bir teslimiyet, Muhammedî bir muhabbeti göstermemiz duâsıyla, arife günümüzü, kurban bayramımızı kutlar, zalimlerin zulümlerinin son bulduğu, Gazze’li, Doğu Türkistanlı ve bütün mazlumların her birinin en yakın zamanda muzaffer olmasını Allah (c.c.)’tan niyaz eder, sıhhat ve afiyetler dilerim. 

 omerlutfiersoz@gmail.com

Avrupa Merkez Bankasından "belirsizliklere hazırız" mesajı

Enerji Bakanlığı, 2024'te STK'ların katkılarıyla yaklaşık 1,9 milyon fidanı toprakla buluşturdu

KKM bakiyelerindeki düşüş devam ediyor

Borsa günü yükselişle tamamladı

Avro Bölgesi'nde üretici fiyatları nisanda geriledi

Bankacılık sektörünün mevduatı geçen hafta arttı

Çinli otomobil üreticisi BYD, Avrupa'da ultra hızlı elektrikli araç şarj ağı planlıyor

Borsada geçen ay 8 otomotiv şirketinden 4'ü yatırımcısına kazandırdı

LASİD'den bayramda uzun yola çıkacaklara kış lastiği uyarısı

"Dört büyükler" kripto para piyasasında bu sezon yatırımcısını sevindiremedi

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 36 30 1 5 60 95
2.Fenerbahçe 36 26 4 6 51 84
3.Samsunspor 36 19 10 7 14 64
4.Beşiktaş 36 17 8 11 23 62
5.İstanbul Başakşehir 36 16 14 6 4 54
6.Eyüpspor 36 15 13 8 5 53
7.Trabzonspor 36 13 11 12 13 51
8.Göztepe 36 13 12 11 9 50
9.Rizespor 36 15 17 4 -6 49
10.Kasımpaşa 36 11 11 14 -1 47
11.Konyaspor 36 13 16 7 -5 46
12.Alanyaspor 36 12 15 9 -7 45
13.Kayserispor 36 11 13 12 -12 45
14.Gazişehir Gaziantep 36 12 15 9 -5 45
15.Antalyaspor 36 12 16 8 -25 44
16.Bodrum FK 36 9 17 10 -17 37
17.Sivasspor 36 9 19 8 -16 35
18.Hatayspor 36 6 22 8 -27 26
19.Adana Demirspor 36 3 28 5 -58 2