Dr. Aziz ARMUTLU

Tarih: 20.06.2025 02:26

Başarının Görünmeyen Yüzü

Facebook Twitter Linked-in

Başarının Görünmeyen Yüzü

Günümüzde başarı, çoğu zaman parlak madalyalar, alkışlar ve manşetlere çıkan başarı hikâyeleriyle özdeşleştirilmektedir. Sosyal medyada paylaşılan “başardım” temalı içerikler, dışarıdan bakıldığında bir insanın ya da bir topluluğun mükemmel bir süreç sonunda zirveye ulaştığını düşündürebilir. Oysaki bu görünen yüz, buzdağının sadece suyun üzerindeki kısmıdır. Görünenin altında ise çok daha zorlu, çetin ve sabır isteyen bir süreç yatmaktadır.

Başarı, çoğu zaman çok çalışmanın, sabahları gün doğmadan kalkmanın, geceleri uykusuz geçirmenin ürünüdür. Herkes sonucun ihtişamını görmek ister ama o sonuca giden yolda harcanan emeği, çekilen sıkıntıları pek az kişi bilir ya da bilmek ister. Oysa bir kişinin başarısı; azmin, kararlılığın, disiplinin ve zaman zaman yaşanan başarısızlıkların üzerine inşa edilir. 

Başarıya ulaşan bireylerin en önemli ortak özelliği pes etmemeleridir. Bazen eleştirilmek ya da hayal kırıklığı yaşamak onlar için sadece birer basamaktır. Vazgeçmeyenler, bu olumsuzluklardan ders alarak daha da güçlenirler. Bu da göstermektedir ki, başarı yolunda "başarısızlık" bile aslında bir öğrenme ve gelişme aracıdır. Bu manada “İyi şeyler inananlara gelir, daha iyi şeyler sabırlı olanlara gelir ve en iyi şeyler de pes etmeyenlere gelir” sözü çok anlamlıdır.  Başarı yolcuğunda elbette inişli çıkışlı bir süreç vardır. 

Fedakârlık da bu yolculuğun ayrılmaz bir parçasıdır. Sevdiklerinden, sosyal hayattan ya da kişisel rahatlıktan feragat etmeyi ve hedefi için bir süre bazı alışkanlıklarını terk etmeyi gerektirebilir. Disiplinli olmak, günün büyük bir kısmını planlı yaşamak, hedefe odaklanmak ve kısa vadeli hazlardan vazgeçmek çoğu zaman başarıya ulaşan bireylerin ortak özellikleridir.

Eleştiri ve şüphe ise bu sürecin psikolojik boyutunu oluşturur. Hem bireyin kendine olan şüpheleri hem de çevresinden gelen sorgulamalar, motivasyonu zedeleyebilir. Ancak sağlam bir irade, bu sesleri bastırarak hedefe odaklanmayı başarabilir. Bu manada sağır kurbağanın hikâyesini hatırlamak gerekir. 

Unutmamak gerekir ki, hiçbir büyük başarı tesadüf değildir. Her parlak başarı hikâyesinin ardında gecelerce süren çalışma, defalarca denemeler, gözyaşları ve sabırla örülmüş bir emek zinciri vardır. İşte bu yüzden başarı sadece bir sonuç değildir; bu sürecin tamamıdır.

Başarıya ulaşmak isteyen bireylerin öncelikle başarıyı tanımlama biçimlerini gözden geçirmeleri gerekir. Karamsar anlarda hayata sımsıkı saracak güçlü nedenlerinin olması gerekmektedir. Tam da burada kendimize sormak gerekir hayata tutunacak güçlü nedenlerimiz var mıdır?

Gerçek başarı, sadece alkışlanan an değil, o alkışı hak eden süreci inşa edebilmektir. O yüzden başarıyı bir “buzdağı” gibi düşünmek gerekir: Yüzeyde görünen kısmı kadar, görünmeyen kısmı da en az onun kadar değerlidir. 

İşte gerçek anlamda başarı da o görünmeyen kısmı göğüsleyebilenlerindir.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-H1BEN5KZ8N