ANKARA (AA) - Hidroelektrik Santralları Sanayi ve İş İnsanları Derneği (HESİAD) Başkanı Elvan Tuğsuz Güven, AA muhabirine, kuraklığın yüzeysel akış sularında azalmaya yol açtığını, bunun da HES'lerde enerji üretiminde bazı kayıplara neden olduğunu söyledi.
Bu sürecin etkin yönetimi için acil iklim eylem planlarının hazırlanması gerektiğine işaret eden Güven, "İçinde bulunduğumuz kurak periyodun ne kadar süreceği ve döngüsel olarak ne zaman tekrar edeceğini tam olarak bilmediğimiz için, gecikmeksizin tedbir alınması gerektiğini düşünüyoruz." dedi.
Güven, kuraklıkla mücadelede en etkin çözümlerden birinin, HES'lerin üretim kapasitesinin karasal ve yüzer güneş enerjisi santralleriyle (GES) artırılması olduğunu belirterek, "HES projelerinin üretim kayıplarını telafi etmek için yardımcı kaynak (hibrit) üretim tesislerinin önü açıldı." ifadesini kullandı.
Acil eylem planının gerekliliğine vurgu yapan Güven, enerji üretimine tahsis edilen sahalara ait hibrit izin süreçlerinin ve bağlantı izinlerinin dağıtım bölgesi içinde kalmak kaydıyla ve tek elden alınmasının yaşanan sıkıntıları büyük ölçüde ortadan kaldıracağını kaydetti.
Güven, Devlet Su İşlerinin (DSİ) hibrit enerji yatırımlarına yönelik genelgelerini ve Türkiye Elektrik İletim AŞ'nin (TEİAŞ) kapasite kısıtlamalarına ilişkin düzenlemelerini uyumlu hale getirmenin yatırımların hızlanması için kritik olduğunu, izin süreçlerinin sadeleştirilip hızlandırılmasının sürdürülebilir enerji üretimini destekleyeceğini anlattı.
HES'ler tarım için stratejik rol üstleniyorHES'lerin sadece enerji değil, tarımsal sulama açısından da önemli role sahip olduğuna dikkati çeken Güven, şöyle devam etti:
"HES projeleri, enerji üretiminin yanı sıra, tarımsal sulamaya da hizmet ediyor. Tarımsal faaliyetteki su tüketiminin kontrol altına alınabilmesi için DSİ tarafından yatırım programına alınan sulama modernizasyonu projelerine hız verilmesi büyük önem arz etmektedir. Sulama modernizasyonu projelerinin kapsamının genişletilmesiyle, aynı suyu kullanan tüm paydaşların adil şekilde sudan faydalanması sağlanmış olacaktır. DSİ bu konuda çalışmalar yapmaktadır."
Güven, yenilenebilir enerji yatırımlarının çeşitlendirilmesinin Türkiye'nin enerji arz güvenliğini güçlendireceğini dile getirerek, "Yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam enerji üretimindeki payı arttıkça, HES'lerin sistemdeki arz güvenliği ve dengeleyici rolünün önemi daha da artacaktır." dedi.
Kuraklıkla mücadelede gerekli önlemlerin gecikmeden alınmasının yalnızca tarımsal ve yaşamsal sürdürülebilirlik açısından değil, aynı zamanda enerji arz güvenliği bakımından da hayati önem taşıdığına vurgu yapan Güven, şunları kaydetti:
"Yeni HES projelerinin önünün açılması, ayrıca GES ve rüzgar enerjisi santrali (RES) yatırımlarına hız verilmesi halinde, 32 bin 400 megavatın üzerindeki kurulu güce sahip HES projeleri, toplam kurulu güç içinde ikinci sıraya gerileyebilir. Ancak bu durum, HES'lerin enerji arz güvenliği konusundaki önemini azaltmaz. Aksine, yenilenebilir enerji kaynaklarının Türkiye enerji üretim pastasındaki payı arttıkça, HES'lerin sistemin arz güvenliğindeki önemi ve değeri daha da artacaktır."
Muhabir: Hümeyra Ayaz